K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası (TCK m. 89) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

23 July 2025
Av. Ahmet Keskin

TCK 89 Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası: Trafik Kazaları ve İş Kazaları | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

Günlük hayatın koşuşturması içinde, her bireyin uyması gereken bir dikkat ve özen yükümlülüğü vardır. Trafikte araç kullanırken, bir iş yerinde makine çalıştırırken veya mesleğimizi icra ederken bu yükümlülüğe aykırı davrandığımızda, istemesek dahi bir başkasının zarar görmesine neden olabiliriz. Türk Ceza Kanunu, bu tür kasıtlı olmayan ancak ihmal veya dikkatsizlikten kaynaklanan yaralama fiillerini "Taksirle Yaralama" suçu başlığı altında düzenlemiştir. Kasten işlenen suçlardan tamamen farklı bir mantığa dayanan bu suç, toplumda en sık karşılaşılan suç tiplerinden biridir.

Bu makalede, TCK'nın 89. maddesinde yer alan taksirle yaralama suçunun basit ve nitelikli hallerini, ceza hukukunun temel kavramlarından olan "taksir" ve "bilinçli taksir" arasındaki hayati farkı, suçun şikâyet ve uzlaştırma gibi usulü kurallarını ve Yargıtay'ın özellikle trafik ve iş kazaları konusundaki yaklaşımını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Bursa'nın sanayi bölgelerindeki iş kazalarından, İstanbul-İzmir Otoyolu gibi ana arterlerdeki trafik kazalarına; Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım gibi merkez ilçelerden İnegöl, Gemlik, Mudanya, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Orhangazi, İznik, Yenişehir, Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık'a kadar tüm ilçelerde her gün yüzlerce taksirli suç dosyası adliyelere intikal etmektedir.

1. Taksirle Yaralama Suçu Nedir? (TCK m. 89)

Taksir, en basit tanımıyla, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, kanunda suç olarak tanımlanan bir fiilin neticesini öngörmeden gerçekleştirmektir. Burada failin "yaralama" yönünde bir isteği veya kastı yoktur. Suç, tamamen tedbirsizlik, dikkatsizlik, meslekte acemilik veya kurallara uymama gibi sebeplerden kaynaklanır.

a) Taksirle Yaralamanın Basit Hali (TCK m. 89/1)

TCK Madde 89/1: Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bu fıkra, taksirli bir eylem sonucu meydana gelen ve "basit tıbbi müdahale ile giderilebilir" nitelikteki hafif yaralanmaları kapsar.

·         Soruşturma: Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine bağlıdır.

·         Uzlaştırma: Bu suç, uzlaştırma kapsamındadır. Taraflar anlaşırlarsa dosya ceza davası açılmadan kapanır.

b) Nitelikli Taksirle Yaralama (TCK m. 89/2 - Ceza Yarı Oranında Artırılır)

Eğer taksirli fiil sonucunda daha ağır neticeler ortaya çıkmışsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza yarısı oranında artırılır. Bu haller şunlardır:

·         Duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması,

·         Vücutta kemik kırılması,

·         Konuşmasında sürekli zorluk,

·         Yüzünde sabit iz,

·         Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olma,

·         Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğması.

c) Daha Ağır Nitelikli Taksirle Yaralama (TCK m. 89/3 - Ceza Bir Kat Artırılır)

Netice daha da ağırlaşmışsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza bir kat artırılır. Bu haller:

·         İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girme,

·         Duyulardan veya organlardan birinin işlevini yitirme,

·         Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerini kaybetme,

·         Yüzünün sürekli değişikliğine uğrama,

·         Gebe bir kadının çocuğunun düşmesi.

d) Birden Fazla Kişinin Yaralanması (TCK m. 89/4)

Tek bir taksirli fiil ile birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olunması halinde, faile altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Bu durum, özellikle çok sayıda yolcunun bulunduğu trafik kazalarında sıkça uygulanır.

2. Suçun Manevi Unsuru: Taksir ve Bilinçli Taksir Ayrımı

Taksirle yaralama suçunun soruşturma usulünü ve verilecek cezayı doğrudan etkileyen en önemli ayrım, "basit taksir" ve "bilinçli taksir" arasındaki farktır.

·         Basit Taksir: Fail, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranır ancak zararlı bir sonucun ortaya çıkabileceğini öngörmez. (Örn: Aracının lastik bakımını ihmal eden ve bu nedenle lastiğin patlamasıyla kazaya neden olan sürücü).

·         Bilinçli Taksir: Fail, zararlı bir sonucun ortaya çıkabileceğini öngörür ancak şansına, tecrübesine veya bir şekilde sonucun gerçekleşmeyeceğine güvenerek hareketine devam eder. (Örn: "Ben hızlıyım, yetişirim" diyerek kırmızı ışıkta geçen ve kazaya neden olan sürücü).

Bu ayrım şu nedenle hayati önemdedir: TCK 89/5'e göre, eğer nitelikli haller (fıkra 2, 3 ve 4) bilinçli taksirle işlenmişse, suçun soruşturulması artık şikâyete bağlı olmaz. Savcılık, mağdur şikâyetçi olmasa dahi re'sen (kendiliğinden) soruşturma yapar.

3. Soruşturma Usulü: Şikayet ve Uzlaştırma (TCK m. 89/5)

·         Kural Olarak Şikâyete Bağlıdır: Taksirle yaralama suçunun tüm halleri, kural olarak mağdurun şikâyetine tabidir. Mağdur, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunmazsa soruşturma yapılamaz.

·         İstisna: Bilinçli Taksir: Yukarıda açıklandığı gibi, suçun 2, 3 ve 4. fıkralardaki nitelikli hallerinin bilinçli taksirle işlenmesi durumunda şikâyet aranmaz.

·         Uzlaştırma Kurumu: Şikâyete tabi olan tüm taksirle yaralama suçları, aynı zamanda uzlaştırma kapsamındadır. Tarafların bir uzlaştırmacı aracılığıyla maddi veya manevi bir edim üzerinde anlaşması halinde, ceza davası açılmaz ve dosya kapanır. Bu, adli sürecin hızlıca sonlanmasını sağlayan önemli bir yoldur.

4. Yargıtay Kararları ve Uygulamadaki Örnekler

·         Trafik Kazaları: Taksirle yaralama suçunun en yaygın işlendiği alandır. Yargıtay, bu tür dosyalarda hüküm kurarken, olay yerindeki delillere (fren izi, kamera kayıtları vb.) ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden alınan kusur raporuna büyük önem verir. Sürücünün "asli kusurlu" mu yoksa "tali kusurlu" mu olduğu, alkollü veya ehliyetsiz olup olmadığı gibi hususlar, suçun ve cezanın belirlenmesinde esastır.

·         İş Kazaları: Özellikle Bursa gibi sanayi şehirlerinde sıkça rastlanır. Yargıtay, işverenin, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca alması gereken önlemleri (eğitim, denetim, koruyucu ekipman temini vb.) alıp almadığını inceler. Gerekli önlemleri almayan işveren veya ilgili amirlerin, meydana gelen yaralanmalı kazalardan taksirle sorumlu olacağına hükmeder.

·         Tıbbi Malpraktis (Hekim Hatası): Bir doktorun, tıp biliminin genel kabul görmüş standartlarına aykırı bir müdahale yaparak hastanın yaralanmasına neden olmasıdır. Yargıtay bu tür davalarda, Adli Tıp Kurumu veya Yüksek Sağlık Şûrası'ndan alınacak ve hekimin bir kusuru olup olmadığını net bir şekilde ortaya koyan raporlara göre karar verir.

5. İnfaz Hukuku Açısından Değerlendirme

Taksirle yaralama suçlarından verilen cezalar, kasten işlenen suçlara göre oldukça hafiftir ve genellikle hapis cezasının fiilen infazı ile sonuçlanmaz.

·         Adli Para Cezası: Özellikle suçun basit halinde (TCK 89/1), mahkeme hapis cezası yerine doğrudan adli para cezasına hükmedebilir.

·         Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Sanığın adli sicili temizse ve hükmedilen ceza 2 yıl veya daha az süreli ise, mahkeme HAGB kararı verebilir. Sanık 5 yıllık denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemezse dava düşer ve karar siciline işlemez. Taksirle yaralama davalarının büyük bir kısmı bu şekilde sonuçlanır.

·         Cezanın Ertelenmesi: Yine koşulları varsa, mahkeme 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verebilir.

Sonuç ve Değerlendirme

Görüldüğü üzere TCK 89 Taksirle Yaralama suçu, kast olmaksızın, bir anlık dikkatsizlik veya kural ihlali sonucu ortaya çıkan ve hukuki sonuçları olan bir fiildir. Suçun, Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım'ın yoğun trafiğinden, İnegöl, Karacabey, Mustafakemalpaşa ve Gemlik'in sanayi tesislerine; Mudanya, İznik ve Orhangazi'nin turistik yollarından, dağ yöresi ilçelerimiz Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık'ın kırsal yollarına kadar Bursa'nın her yerinde ve her an meydana gelme potansiyeli vardır.

Fiilin kasıtlı olmaması, hukuki sürecin basit olduğu anlamına gelmez. Kusur oranının tespiti, bilinçli taksir-basit taksir ayrımı, şikâyet ve uzlaştırma sürelerinin takibi gibi teknik konular, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Bu nedenle, taksirle yaralama suçlamasıyla karşı karşıyaysanız veya bu suçun mağduru olduysanız, haklarınızı korumak ve hukuki süreci doğru yönetmek adına bir ceza avukatından destek almanız büyük önem taşımaktadır.