K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar (TCK 102-105) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

23 July 2025
Av. Ahmet Keskin

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar (TCK 102-105): Kapsamlı Hukuki Rehber | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

İnsan onurunun ve temel hakların en başında gelen cinsel dokunulmazlık, hukuk düzenimiz tarafından Anayasa ve Türk Ceza Kanunu (TCK) aracılığıyla en üst düzeyde korunan bir değerdir. Bu koruma, yalnızca fiziksel saldırıları değil, aynı zamanda bireyin cinsel ve ruhsal huzurunu bozan her türlü eylemi kapsayan çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Kanun koyucu, TCK'nın 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde, eylemin niteliğine (fiziksel temas olup olmadığına) ve mağdurun yaşına (yetişkin veya çocuk olmasına) göre farklı suç tipleri ve cezalar öngörerek bu hassas alanı düzenlemiştir.

Bu kapsamlı rehberde, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen tüm suçları bir bütün olarak ele alacağız. Fiziksel temas içermeyen "cinsel taciz" suçundan başlayarak, fiziksel temas içeren "cinsel saldırı" suçuna, oradan da çocukların mutlak koruma altına alındığı "cinsel istismar" ve özel bir yaş aralığını düzenleyen "reşit olmayanla cinsel ilişki" suçlarına kadar tüm suç tiplerini, aralarındaki keskin farkları, nitelikli hallerini, Yargıtay içtihatlarını ve failleri bekleyen ağır infaz koşullarını karşılaştırmalı olarak inceleyeceğiz. Bu suçların ne yazık ki toplumun her kesiminde yaşanabildiği gerçeğiyle, Bursa'nın merkezi olan Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım, Gürsu ve Kestel'den, sanayi ve tarım merkezleri İnegöl, Gemlik, Mudanya, Karacabey, Mustafakemalpaşa ve Orhangazi'ye, tarihi ve turistik İznik ve Yenişehir'den, dağ yöresi ilçeleri Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık'a kadar tüm bölgelerde, bu konudaki hukuki bilincin artırılması ve hakların korunması hayati önemdedir.


BÖLÜM 1: FİZİKSEL TEMAS İÇERMEYEN SUÇ: CİNSEL TACİZ (TCK m. 105)

Bu suç, cinsel suçlar hiyerarşisinin temelinde yer alır ve en önemli özelliği mağdurun vücuduna fiziksel bir temasın olmamasıdır. Eylem, cinsel amaçlı söz, yazı, mesaj veya davranışlarla kişinin cinsel huzurunun bozulmasıdır.

·         Temel Hali (TCK 105/1):

o    Yetişkin Mağdura Karşı: Cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Şikâyete bağlıdır ve uzlaştırma kapsamındadır.

o    Çocuk Mağdura Karşı: Cezası 6 aydan 3 yıla kadar hapistir. Yine şikâyete bağlıdır ancak uzlaştırma kapsamında değildir.

·         Nitelikli Haller (TCK 105/2): Suçun; işyerinde, aile içinde, kamu görevi veya elektronik haberleşme araçları (sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları) kullanılarak ya da teşhir suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır. Bu haller uzlaştırma kapsamında değildir. Eğer mağdur bu eylemler nedeniyle işini/okulunu bırakmak zorunda kalırsa, cezanın alt sınırı 1 yıldan az olamaz.

 

 

BÖLÜM 2: FİZİKSEL TEMAS İÇEREN SUÇLAR: SALDIRI, İSTİSMAR VE İLİŞKİ

Mağdurun vücuduna cinsel amaçlı bir fiziksel temasın olması, fiili "taciz" olmaktan çıkarır ve çok daha ağır yaptırımları olan suç kategorisine sokar. Bu kategoride suçun niteliğini mağdurun yaşı belirler.

A) YETİŞKİN MAĞDURLARA YÖNELİK SUÇ: CİNSEL SALDIRI (TCK m. 102)

Mağdurun 18 yaşını tamamlamış bir birey olduğu durumlarda uygulanır.

·         Sarkıntılık Düzeyi (TCK 102/1): Ani, kesik ve anlık cinsel temaslardır. Cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir. Şikâyete bağlıdır ve uzlaştırma kapsamındadır.

·         Basit Cinsel Saldırı (TCK 102/1): Sarkıntılığı aşan, daha yoğun ve sürekli cinsel temaslardır. Cezası 5 yıldan 10 yıla kadar hapistir. Şikâyete bağlıdır ancak uzlaştırma kapsamında değildir.

·         Nitelikli Cinsel Saldırı - Vücuda Organ Sokulması (TCK 102/2): Suçun en ağır halidir. Cezası 12 yıldan az olmamak üzere hapistir. Şikâyete tabi değildir. (İstisna: Eşe karşı işlenirse şikâyete bağlıdır).

·         Diğer Nitelikli Haller (TCK 102/3): Suçun; kendisini savunamayacak kişiye karşı, silahla, birden fazla kişiyle, aile üyesine karşı vb. işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır ve şikâyet aranmaz.

B) ÇOCUK VE REŞİT OLMAYAN MAĞDURLARA YÖNELİK SUÇLAR (TCK m. 103 ve 104)

Kanun, mağdur çocuk olduğunda koruma kalkanını en üst düzeye çıkarır ve suçları farklı maddelerde düzenler.

1. Çocukların Cinsel İstismarı (15 Yaş Altı Mutlak Koruma - TCK m. 103)

Bu madde, 15 yaşını bitirmemiş veya algılama yeteneği gelişmemiş çocukları korur. Bu yaş grubundaki çocuklara karşı yapılan her türlü cinsel davranış, çocuğun rızası olup olmadığına bakılmaksızın suçtur. Çocuğun rızası hukuken yok hükmündedir.

·         Sarkıntılık Düzeyi: Cezası 3 yıldan 8 yıla kadar hapistir (12 yaşından küçükse en az 5 yıl).

·         Cinsel İstismar (Temel Hal): Cezası 8 yıldan 15 yıla kadar hapistir (12 yaşından küçükse en az 10 yıl).

·         Nitelikli Hal - Vücuda Organ Sokulması: Cezası 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapistir (12 yaşından küçükse en az 18 yıl).

·         Diğer Nitelikli Haller (TCK 103/3,4): Suçun; aile bireyi, öğretmen, bakıcı tarafından ya da cebir/tehdit kullanılarak işlenmesi gibi birçok halde ceza yarı oranında artırılır. Bu suçların hiçbiri şikâyete tabi veya uzlaştırma kapsamında değildir.

2. Reşit Olmayanla Cinsel İlişki (15-18 Yaş Arası Özel Koruma - TCK m. 104)

Bu özel suç, 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını doldurmamış çocuklarla, cebir, tehdit ve hile olmaksızın yani "rızai" olarak cinsel ilişkide bulunulmasını cezalandırır.

·         Temel Hali (TCK 104/1): Cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir. Mutlaka mağdurun şikâyetine bağlıdır.

·         Nitelikli Haller (TCK 104/2,3): Suçun, aralarında evlenme yasağı bulunan bir akraba veya koruyucu aile gibi bir bakım sorumlusu tarafından işlenmesi halinde ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapistir ve şikâyet aranmaz.

 

BÖLÜM 3: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ KRİTİK AYRIMLAR

·         Fiziksel Temas Ayrımı: Bir olayın TCK 105 (Taciz) mi yoksa TCK 102/103 (Saldırı/İstismar) mü olduğunu belirleyen tek şey fiziksel temasın varlığıdır.

·         Yaş Ayrımı: Mağdurun yaşının 15'ten küçük veya büyük olması, uygulanacak kanun maddesini (TCK 103 veya TCK 104/102) kökten değiştirir. Yaşın şüpheye yer vermeyecek şekilde tespiti zorunludur.

·         Rıza Kavramı: Rıza, TCK 103 (15 yaş altı) için hukuken yoktur. TCK 102'de rızanın olmaması suçun unsurudur. TCK 104'te ise rızanın varlığı suçun unsurudur. Bu, ceza hukukunun en teknik ayrımlarından biridir.

·         Çocuğun Beyanının Üstünlüğü: Yargıtay, özellikle TCK 103 kapsamındaki davalarda, çocuğun uzman eşliğinde alınan tutarlı ve çelişkisiz beyanlarına, yan delillerle desteklendiğinde, mahkûmiyet için yeterli üstün bir delil değeri tanımaktadır.

 

BÖLÜM 4: İNFAZ HUKUKU AÇISINDAN KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRME

·         Hafifletici Kurumlar (HAGB, Erteleme, Uzlaştırma): Bu kurumlar yalnızca TCK 105'in temel hali (Cinsel Taciz) ve TCK 102'nin sarkıntılık hali için gündeme gelebilir. Diğer tüm cinsel suçlarda (Cinsel İstismar, Nitelikli Cinsel Saldırı vb.) cezaların alt sınırları dahi bu kurumların uygulanmasına yasal olarak engeldir.

·         Koşullu Salıverilme Oranı: Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen tüm suçlarda (TCK 102-103-104-105) infaz oranı, diğer suçlardan farklı ve daha ağır olarak 3/4'tür. Bu, faillerin cezalarının çok büyük bir bölümünü fiilen cezaevinde geçireceği anlamına gelir.

·         En Ağır Yaptırımlar: Suçlar sonucu mağdurun ölmesi veya bitkisel hayata girmesi halinde (TCK 102/5 ve TCK 103/6) ceza, istisnasız ağırlaştırılmış müebbet hapistir.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Türk Ceza Kanunu'nun cinsel dokunulmazlığa karşı suçları düzenleyen maddeleri, bireyi ve özellikle çocuğu korumak için örülmüş, son derece detaylı, caydırıcı ve ağır yaptırımlar içeren bir hukuki kalkandır. Bu suçların herhangi biriyle itham edilmek veya bu suçların mağduru olmak, bir insanın yaşayabileceği en ağır hukuki ve psikolojik süreçleri beraberinde getirir.

Bursa'da veya ülkenin herhangi bir yerinde, bu maddeler kapsamındaki bir davanın tarafı olduğunuzda, davanın kaderini; delillerin toplanması, mağdurun beyanının usulüne uygun alınması, adli tıp raporlarının doğru yorumlanması ve en önemlisi suç vasfının doğru bir şekilde tespiti belirleyecektir. Bu denli ağır sonuçları olan ve her adımı uzmanlık gerektiren bu süreçlerde, hem mağdurların haklarının tam olarak korunması hem de sanıkların adil yargılanma hakkının güvence altına alınması için, bu alanda yetkin bir ceza avukatından hukuki destek almak hayati bir zorunluluktur.