TCK 116 Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu ve Cezası (Eve İzinsiz Girme): Gece Vakti ve İşyeri | Bursa Ceza Avukatı
(Giriş)
"Evim, kalemdir" deyişi, bireyin konutunun sadece bir barınak değil, aynı zamanda kişisel mahremiyetinin, huzurunun ve güvenliğinin merkezi olduğunu ifade eden evrensel bir ilkedir. Anayasamız tarafından da güvence altına alınan bu temel hak, "Konut Dokunulmazlığı" olarak adlandırılır. Türk Ceza Kanunu (TCK), bu özel alana yönelik her türlü haksız müdahaleyi, 116. maddesinde düzenlediği "Konut Dokunulmazlığının İhlali" suçu ile cezalandırmaktadır. Halk arasında genellikle "eve izinsiz girme" veya "haneye tecavüz" olarak bilinen bu suç, kişinin rızası olmaksızın özel yaşam alanına girilmesini veya rıza ile girildikten sonra çıkılmamasını yaptırıma bağlar.
Bu makalede, TCK 116'da düzenlenen konut dokunulmazlığının ihlali suçunu, konut ve işyeri ayrımını, birden fazla kişinin yaşadığı konutlardaki "ortak rıza" kuralını, suçu daha ağır hale getiren "gece vakti" veya "cebir ve tehdit" gibi nitelikli halleri, Yargıtay'ın bu konudaki yaklaşımını ve suçun infaz hukuku açısından sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Komşuluk ilişkilerinden aile içi anlaşmazlıklara, ticari uyuşmazlıklardan daha ciddi eylemlere kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkabilen bu suç, Bursa'nın merkezi olan Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım, Gürsu ve Kestel'deki apartman dairelerinden, İnegöl, Gemlik, Mudanya, Karacabey, Mustafakemalpaşa ve Orhangazi'deki müstakil evlere, dükkanlara ve ofislere, tarihi ve turistik İznik ve Yenişehir'den, dağ yöresi ilçeleri Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık'a kadar ilimizin tümünde gündeme gelebilecek bir hukuki sorundur.
BÖLÜM 1: KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU NEDİR? (TCK m. 116)
a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer
Bu suç, bir kimsenin konutuna veya eklentilerine rızası hilafına girilmesi veya rızayla girildikten sonra uyarıya rağmen çıkılmaması ile oluşur. Bu suçla korunan hukuki değer, sadece bir mülkiyet hakkı değil, aynı zamanda kişinin özel yaşamının gizliliği, aile hayatının mahremiyeti, huzur ve sükun içinde yaşama hakkıdır.
b) "Konut" ve "Eklenti" Kavramları
Yargıtay kararlarına göre bu kavramlar geniş yorumlanmaktadır:
- Konut: Bir kişinin, geçici de olsa, yaşamını sürdürdüğü, barındığı her türlü yerdir. Ev, yazlık, otel odası, karavan, hatta yerleşik olarak kalınan bir çadır dahi konut sayılır.
- Eklenti: Konutun kullanım amacına özgülenmiş, ona doğrudan bağlı olan kapalı veya etrafı çevrili alanlardır. Örneğin; evin etrafı duvarla çevrili bahçesi, avlusu, kapalı garajı, kömürlüğü, terası veya balkonu eklenti sayılır.
c) Suçun İki Hareket Şekli
Kanun, suçu iki farklı eylemle tanımlar:
- Rızaya Aykırı Olarak Girme: Hak sahibinin açık veya zımni (örtülü) bir rızası olmaksızın konuta veya eklentisine girmektir.
- Rıza ile Girdikten Sonra Çıkmama: Başlangıçta hak sahibinin rızasıyla (misafir olarak, tamirci olarak vb.) konuta girip, daha sonra "çık" denilmesine veya rızanın geri alındığının anlaşılmasına rağmen konutu terk etmemektir.
BÖLÜM 2: SUÇUN FARKLI GÖRÜNÜMLERİ VE CEZALARI
a) Konut ve Eklentilerine Yönelik İhlal (TCK 116/1)
- Fiil: Bir kimsenin konutuna veya eklentilerine rızasına aykırı girme veya çıkmama.
- Ceza: Altı aydan iki yıla kadar hapis.
- Soruşturma: Bu suç, temel halinde mağdurun şikâyetine bağlıdır ve uzlaştırma kapsamındadır.
b) İşyeri ve Eklentilerine Yönelik İhlal (TCK 116/2)
- Fiil: Herkesin girebileceği yerler dışında kalan, özel nitelikteki işyerlerine (ofis, atölye, fabrika, depo vb.) rızaya aykırı girme veya çıkmama. Herkese açık bir mağazanın, mesai saatleri içinde halka açık bölümüne girmek bu suçu oluşturmaz.
- Ceza: Altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası.
- Soruşturma: Bu hal de şikâyete bağlıdır ve uzlaştırma kapsamındadır.
c) Ortak Rızanın Rolü ve Meşru Amaç (TCK 116/3)
Konut veya işyeri birden fazla kişi tarafından ortak kullanılıyorsa (aile bireyleri, ev arkadaşları, iş ortakları vb.), bu kişilerden birinin rızası, fiili hukuka uygun hale getirir.
- Kritik İstisna: Kanun, bu rızanın "meşru bir amaca yönelik olması" gerektiğini belirtir. Bu, hakkın kötüye kullanılmasını engellemek içindir. Örneğin, boşanma aşamasındaki bir eşin, diğer eşi rahatsız etmesi için eve üçüncü bir kişiyi çağırması halinde, bu kişinin rızası meşru kabul edilmez ve suç oluşur.
BÖLÜM 3: SUÇUN NİTELİKLİ (AĞIRLAŞMIŞ) HALLERİ (TCK m. 116/4)
Fiilin aşağıda sayılan şekillerde işlenmesi, yarattığı korku ve tehlikeyi artırdığı için cezanın ağırlaştırılmasını gerektirir.
- a) Cebir veya Tehdit Kullanılarak İşlenmesi: Eve zorla girme, ev sahibini tehdit ederek içeride kalma gibi eylemler bu kapsamdadır.
- b) Gece Vakti İşlenmesi: TCK'ya göre "gece vakti", güneşin batmasından bir saat sonra başlayıp doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresidir. Gece vakti işlenmesi, mağdurun savunmasızlığını ve korkusunu artırdığı için nitelikli hal sayılmıştır.
Nitelikli Halin Sonuçları:
- Ceza: Bir yıldan üç yıla kadar hapis.
- Soruşturma Usulü: Suç, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmişse artık şikâyete tabi değildir, savcılık re'sen soruşturma yapar. Sadece "gece vakti" unsurunun varlığı tek başına şikâyet şartını kaldırmaz, yalnızca cezayı artırır.
BÖLÜM 4: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR
- Rızanın Varlığı: Rıza açık (sözlü veya yazılı) olabileceği gibi örtülü (zımni) de olabilir. Örneğin, bir kişinin kapısını sürekli açık bırakarak komşularının girip çıkmasına alışkın olması, örtülü rıza olarak yorumlanabilir. Ancak şüphe halinde rızanın olmadığı kabul edilir.
- Hukuka Uygunluk Nedenleri: Mahkeme kararıyla arama yapma, yangın söndürmek için girme, bir imdat çağrısı üzerine yardıma gitme gibi durumlarda, rıza olmasa da fiil hukuka uygun olduğu için suç oluşmaz.
- Hata Hali: Failin, girdiği yerin başkasına ait bir konut olduğunu bilmemesi veya rızanın varlığı konusunda kaçınılmaz bir hataya düşmesi halinde ceza sorumluluğu kalkabilir. Her somut olay kendi içinde değerlendirilir.
BÖLÜM 5: İNFAZ HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME
- Temel Haller (TCK 116/1-2): Bu haller hem şikâyete tabi hem de uzlaştırma kapsamında olduğundan, birçok uyuşmazlık ceza davasına dönüşmeden çözülebilmektedir. Dava açılsa dahi, ceza aralıklarının düşüklüğü ve adli para cezası seçeneği (işyeri için) nedeniyle genellikle Adli Para Cezası, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararları verilir.
- Nitelikli Hal (TCK 116/4): Ceza aralığı 1-3 yıla çıktığı için durum ciddileşir. Bu aralıkta HAGB veya erteleme kararı verilmesi hala mümkündür ancak özellikle cebir veya tehdidin varlığı halinde mahkeme, hapis cezasına ve bu cezanın infazına daha yakın olabilir. 2 yılı aşan bir cezada ise hapis cezasının infazı gündeme gelir.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
TCK 116 Konut Dokunulmazlığının İhlali suçu, bireyin en mahrem alanı olan evinin ve özel yaşamının huzurunu koruyan temel bir ceza normudur. Suçun unsurları, özellikle "rıza" kavramının varlığı, yokluğu veya geri alınması gibi son derece hassas ve somut olaya göre değişen dinamikler üzerine kuruludur. Basit bir eylem olarak görülse de, gece vakti veya cebirle işlendiğinde ciddi hapis cezalarını gerektiren bir suça dönüşebilmektedir.
Bursa'da bir mülk anlaşmazlığı, bir komşu kavgası veya bir aile içi problem nedeniyle bu suçun sınırları içine girmek olasıdır. Böyle bir durumda veya bu suçla itham edildiğinizde, eylemin hangi fıkra kapsamına girdiği, rızanın hukuki niteliği, şikâyet ve uzlaşma prosedürleri gibi teknik konuların bir ceza avukatı tarafından değerlendirilmesi, hak kaybı yaşanmaması adına büyük önem taşımaktadır.
Popüler Yazılar

İŞ KANUNUN AMAÇ VE KAPSAMI
