TCK 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası: Memurun Sorumluluğu | Bursa Ceza Avukatı
(Giriş)
Vatandaşın devletle iletişim kurmasının, talep ve şikayetlerini iletmesinin en temel ve en eski yolu dilekçe hakkıdır. Anayasamızın 74. maddesi ile güvence altına alınan bu hak, bireyin kendisiyle veya kamu ile ilgili konularda yetkili makamlara başvurma ve bu başvurusunun sonucunu bekleme özgürlüğünü ifade eder. Devletin gücünü elinde bulunduran kamu görevlilerinin, bu temel hakkın kullanılmasına keyfi olarak engel olmasını önlemek amacıyla, Türk Ceza Kanunu 121. maddesinde "Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi" suçunu özel olarak düzenlemiştir. Bu suç, devlet bürokrasisi karşısında vatandaşı koruyan önemli bir hukuki güvencedir.
Bu makalede, TCK 121'de düzenlenen bu özel suçu, suçun faili olabilecek kamu görevlisinin sorumluluğunu, bir dilekçenin "hukuki bir neden olmaksızın" kabul edilmemesinin ne anlama geldiğini, Yargıtay'ın bu konudaki yaklaşımını ve suçun hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Bursa'da, bir vatandaşın Osmangazi Belediyesi'ne verdiği bir imar şikayeti dilekçesinden, bir memurun Nilüfer Kaymakamlığı'na yaptığı bir tayin talebine, bir emeklinin Yıldırım'daki SGK Müdürlüğü'ne yaptığı bir başvuruya kadar, devletin her kademesiyle girilen iletişimde bu hakkın korunması esastır. Bu nedenle İnegöl, Gemlik, Mudanya, Karacabey, Mustafakemalpaşa başta olmak üzere Bursa'nın tüm ilçelerinde yaşayan vatandaşların ve görev yapan kamu görevlilerinin bu düzenlemeyi bilmesi büyük önem taşımaktadır.
BÖLÜM 1: DİLEKÇE HAKKININ ENGELLENMESİ SUÇU NEDİR? (TCK m. 121)
Madde 121- (1) Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer
Bu suç, bir kamu görevlisinin, vatandaş tarafından bir hakkın kullanılması amacıyla sunulan bir dilekçeyi, kanuni bir gerekçe göstermeksizin keyfi olarak almayı reddetmesiyle oluşur. Bu suçla korunan hukuki değer, Anayasal bir hak olan dilekçe hakkının serbestçe kullanılabilmesidir.
b) Suçun Faili: Kamu Görevlisi Olma Şartı ("Özgü Suç")
Bu suçun faili, herkes olamaz. Failin mutlaka dilekçeyi kabul etme veya işleme koyma yetkisine sahip bir "kamu görevlisi" (memur, amir, sekreter vb.) olması gerekir. Bu nedenle bu suç, hukuki niteliği itibarıyla bir **"özgü suç"**tur.
c) Suçun Oluşması İçin Gerekli Şartlar
- Bir Dilekçe Olmalı: Yazılı ve imzalı bir başvurunun olması gerekir.
- Yetkili Kamu Makamına Verilmeli: Dilekçe, o konuda işlem yapmaya yetkili olan doğru kamu kurumuna sunulmalıdır.
- Bir Hakkın Kullanılması Amacını Taşımalı: Dilekçe, bir talep, şikayet veya bir hakkın kullanılmasına yönelik olmalıdır.
- Hukuki Bir Neden Olmaksızın Kabul Edilmemeli: Suçun en önemli unsuru budur.
BÖLÜM 2: "HUKUKİ BİR NEDEN OLMAKSIZIN" KABUL ETMEME NE DEMEKTİR?
Bir kamu görevlisinin bir dilekçeyi kabul etmemesi, her durumda bu suçu oluşturmaz. Görevlinin, dilekçeyi reddetmesinin kanuni ve meşru bir sebebe dayanmaması gerekir.
Hukuki (Meşru) Reddetme Nedenleri Neler Olabilir?
- Dilekçede imza bulunmaması (3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun m. 4).
- Dilekçenin belli bir konuyu içermemesi (aynı kanun m. 6).
- Dilekçenin yargı mercilerinin görevine giren bir konuyla ilgili olması (aynı kanun m. 7).
- Dilekçenin verildiği makamın o konuda tamamen yetkisiz olması. (Bu durumda bile görevlinin, dilekçeyi yetkili makama göndermesi veya vatandaşı doğru yönlendirmesi beklenir).
Hukuki Olmayan (Keyfi) Reddetme Nedenleri Neler Olabilir?
- Memurun kişisel olarak dilekçenin içeriğinden hoşlanmaması.
- Dilekçeyi veren kişiye karşı kişisel husumet beslemesi.
- İş yoğunluğunu bahane ederek dilekçeyi almayı reddetmesi.
- Dilekçedeki talebin sonuçsuz kalacağını düşünerek "boşuna uğraşma" gibi bir gerekçeyle dilekçeyi almaması.
- Dilekçenin üslubunu beğenmemesi (hakaret içermediği sürece).
Eğer memurun reddetme gerekçesi kanuni bir temele dayanmıyor, tamamen keyfi bir tutuma işaret ediyorsa, TCK 121'deki suç oluşur.
BÖLÜM 3: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR
- Kast Unsuru: Yargıtay, bu suçun oluşumu için kamu görevlisinin genel kastla hareket etmesini yeterli görür. Yani görevlinin, dilekçeyi hukuka aykırı bir şekilde kabul etmediğini bilmesi ve bunu istemesi yeterlidir. Ayrıca özel bir kin veya düşmanlık amacı (özel kast) aranmaz.
- İspat Yükümlülüğü: Bu suçun ispatı genellikle zordur. Mağdurun, dilekçesini sunduğuna ve bunun keyfi olarak reddedildiğine dair delil sunması gerekir. Bu nedenle, dilekçe sunulurken bir tanıkla birlikte gidilmesi veya dilekçenin iadeli taahhütlü posta veya Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) gibi ispat gücü yüksek yollarla gönderilmesi tavsiye edilir. Memurun dilekçeyi almadığına dair bir tutanak tutturmaya çalışmak da bir delil yöntemidir.
- Dilekçenin Havale Edilmemesi: Dilekçenin kabul edilip, "gelen evrak kaydına" alındıktan sonra kasıtlı olarak işleme konulmaması veya sümen altı edilmesi TCK 121'i değil, şartları varsa TCK 257'deki "Görevi Kötüye Kullanma" suçunu oluşturur. TCK 121, dilekçenin fiziken kabul edilmemesi anını cezalandırmaktadır.
BÖLÜM 4: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU
- Şikâyet ve Uzlaştırma: TCK 121'de düzenlenen suç, bir kamu görevlisinin yetkisini kötüye kullanarak temel bir anayasal hakkı engellemesi niteliğinde olduğu için;
- Şikâyete tabi değildir. Savcılık, suçu öğrendiği anda re'sen soruşturma başlatır.
- Uzlaştırma kapsamında değildir.
- İnfaz Hukuku:
- Suçun cezası altı aya kadar hapistir.
- Ceza miktarının çok düşük olması nedeniyle, bu suçtan mahkûm olan bir kamu görevlisi hakkında verilecek ceza, neredeyse her zaman Adli Para Cezasına çevrilir veya Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilir. Bu suçtan dolayı bir memurun fiilen hapis yatması neredeyse imkânsızdır.
- Ancak bu suçtan mahkûmiyet, fail olan kamu görevlisi hakkında çok ciddi disiplin hukuku sonuçları doğurur. Devlet Memurları Kanunu uyarınca uyarma, kınama, kademe ilerlemesinin durdurulması ve hatta meslekten çıkarma gibi disiplin cezaları gündeme gelebilir.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
TCK 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi suçu, hapis cezası bakımından hafif görünse de, taşıdığı anlam bakımından son derece önemlidir. Bu madde, "devletin kapısı vatandaşa her zaman açıktır" ilkesinin hukuki bir güvencesidir. Kamu görevlilerinin, kişisel veya keyfi nedenlerle vatandaşın devletle olan iletişim kanalını tıkamasını engellemeyi amaçlar.
Bursa'da herhangi bir kamu kurumunda bir dilekçenizin haksız ve keyfi bir şekilde reddedildiğini düşünüyorsanız, bu durumun kanunda bir suç olarak tanımlandığını bilmelisiniz. Böyle bir durumda, olayı ve ilgili memurun tutumunu delillendirmeye çalışarak (tanık, tutanak vb.) doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunma hakkınız vardır. Bu süreçte bir avukattan hukuki destek almak, haklarınızın etkin bir şekilde korunmasını ve sürecin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır.
Popüler Yazılar

İŞ KANUNUN AMAÇ VE KAPSAMI
