K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK m. 155) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

29 July 2025
Av. Ahmet Keskin

Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Cezası (Emniyeti Suistimal) TCK 155: Şirket, Kiracı ve Çalışan | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

Toplumsal ve ticari hayatın temelini, kişiler arasındaki "güven" ilişkisi oluşturur. Bir malımızı veya paramızı başkasına belirli bir amaçla emanet ettiğimizde, o kişinin bu güvene sadık kalacağını varsayarız. Bu güvenin, emanet edilen mal üzerinde haksız bir tasarrufta bulunarak veya malın mülkiyetini inkâr ederek kötüye kullanılması, Türk Ceza Kanunu'nun 155. maddesinde "Güveni Kötüye Kullanma" suçu olarak tanımlanmıştır. Hukukumuzda eski adıyla "emniyeti suistimal" olarak da bilinen bu suç, hırsızlıktan ve dolandırıcılıktan temel bir noktada ayrılır: Suçun faili, malı hileyle veya gizlice ele geçirmez; mal, mağdur tarafından belirli bir amaç için faile bizzat ve rızayla teslim edilmiştir. Suç, bu teslim amacına ihanet edildiği anda doğar.

Bu kapsamlı rehberde, TCK 155'te düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun basit ve hizmet/meslek ilişkisi nedeniyle işlenen nitelikli hallerini, Yargıtay'ın bu konudaki yaklaşımını, ceza yargılamasının seyrini değiştiren "Etkin Pişmanlık" (TCK 168) kurumunu ve suçun hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Türkiye'nin en büyük sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olan Bursa'da, bir şirket çalışanının zimmetine para geçirmesinden, bir kiracının evdeki eşyaları satmasına, bir otopark görevlisinin emanet edilen aracı amacı dışında kullanmasından bir muhasebecinin müşteri parasıyla işlem yapmasına kadar bu suçun sayısız örneğiyle karşılaşmak mümkündür. Bu nedenle Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım, İnegöl, Gemlik başta olmak üzere Bursa'nın 17 ilçesindeki tüm işverenlerin, çalışanların ve vatandaşların, bu hukuki düzenlemeyi bilmesi büyük önem taşımaktadır.

 

BÖLÜM 1: GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU NEDİR? (TCK m. 155)

Bu suç, temel olarak iki farklı ağırlık düzeyinde düzenlenmiştir.

a) Suçun Tanımı ve Diğer Malvarlığı Suçlarından Farkı

Güveni kötüye kullanma suçu, başkasına ait bir malın zilyetliğinin (fiili hakimiyetinin), onu muhafaza etmesi veya belirli bir şekilde kullanması için faile devredilmesine rağmen, failin bu devir amacının dışına çıkarak mal üzerinde kendi veya başkası lehine tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkâr etmesidir.

  • Hırsızlıktan Farkı: Hırsızlıkta mal, zilyedin rızası ve haberi olmadan alınır. Güveni kötüye kullanmada ise mal, zilyedin rızasıyla faile teslim edilmiştir.
  • Dolandırıcılıktan Farkı: Dolandırıcılıkta fail, en başta hileli davranışlarla mağduru aldatarak malın teslimini sağlar. Güveni kötüye kullanmada ise malın teslimi sırasında bir hile yoktur; haksızlık, teslimden sonraki ihanetle ortaya çıkar.

b) Basit Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/1)

"...şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır."

  • Fiil: Arada herhangi bir mesleki, ticari veya hizmet ilişkisi olmaksızın, kişisel bir güven ilişkisi çerçevesinde emanet edilen bir mal üzerinde haksız tasarrufta bulunmaktır.
    • Örnek: Bir arkadaşınıza, tatildeyken bakması için bıraktığınız kedinizi veya arabanızı, onun sizden habersiz satması.
    • Örnek: Bir komşunuza tamir etmesi için verdiğiniz bir aleti, onun geri vermeyip "sen bana böyle bir şey vermedin" diye inkâr etmesi.
  • Ceza ve Soruşturma: 6 aydan 2 yıla kadar hapis VE adli para cezası.
    • Bu suçun basit hali, mağdurun şikâyetine bağlıdır ve uzlaştırma kapsamındadır.

c) Hizmet veya Meslek Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (Nitelikli Hal) (TCK 155/2)

"...bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur."

  • Fiil: Suçun, fail ile mağdur arasındaki meslek, sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da başkasının mallarını idare etme yetkisinin gereği olarak teslim edilen eşya hakkında işlenmesidir. Bu, suçun en yaygın ve en ağır halidir.
    • Örnek: Bir şirketin muhasebecisinin, şirketin banka hesabından kendi hesabına para aktarması.
    • Örnek: Tamir için bırakılan bir aracın parçalarını söküp satan bir tamirci.
    • Örnek: Bir avukatın, tahsil ettiği alacağı müvekkiline vermeyip kendi hesabına geçirmesi.
    • Örnek: Bir apartman veya site yöneticisinin, topladığı aidatları zimmetine geçirmesi.
  • Ceza ve Soruşturma: 1 yıldan 7 yıla kadar hapis VE 3000 güne kadar adli para cezası.
    • Bu nitelikli hal, kamu güvenini daha fazla sarstığı için şikâyete tabi değildir ve uzlaştırma kapsamında da değildir. Savcılık suçu öğrendiği anda re'sen soruşturma yapar.

 

BÖLÜM 2: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR

  • "Zilyetliğin Devri" Şartı: Yargıtay, bu suçun oluşması için malın zilyetliğinin faile hukuka uygun ve rızai bir şekilde, belirli bir amaç için devredilmiş olmasını arar. Eğer fail malı kendi kendine almışsa veya hileyle elde etmişse bu suç oluşmaz. Devir amacının (saklama, kullanma, idare etme vb.) açıkça veya zımnen belli olması gerekir.
  • "Devir Amacı Dışında Tasarruf": Failin, mal üzerinde mülkiyet sahibine özgü bir tasarrufta bulunması gerekir. Malı satmak, rehin vermek, başkasına devretmek, tüketmek gibi eylemler bu kapsamdadır. Sadece malı geri vermede gecikmek, tek başına bu suçu oluşturmaz; failin malı sahiplenme kastının (kastının) ispatlanması gerekir.
  • İspat: Suçun ispatında en önemli delil, malın faile belirli bir amaçla teslim edildiğini gösteren belgelerdir. Sözleşmeler, adi veya resmi senetler, makbuzlar, banka dekontları, vekâletnameler ve tanık beyanları davanın seyrini belirler.

 

BÖLÜM 3: ETKİN PİŞMANLIK (TCK m. 168) - CEZADA EN ÖNEMLİ İNDİRİM NEDENİ

Güveni kötüye kullanma suçu, TCK 168'de düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığı suçlardandır. Bu, failin mağdurun zararını gidermesi halinde cezasında çok ciddi indirimler yapılması anlamına gelir.

  • Dava Açılmadan Önce Zararın Giderilmesi: Fail, soruşturma aşamasında, mağdurun zararını tamamen karşılarsa, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı (2/3) indirilir.
  • Dava Açıldıktan Sonra Zararın Giderilmesi: Fail, dava açıldıktan sonra fakat hüküm verilmeden önce zararı giderirse, verilecek cezanın yarısına kadarı (1/2) indirilir.

Özellikle nitelikli halde (TCK 155/2) cezaların yüksekliği düşünüldüğünde, etkin pişmanlık, failin daha az ceza alması için en önemli hukuki yoldur.

 

BÖLÜM 4: İNFAZ HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRME

  • Basit Hal (TCK 155/1): Bu hal şikâyete ve uzlaştırmaya tabi olduğundan, birçok uyuşmazlık mahkemeye taşınmadan çözülür. Dava açılsa bile, ceza aralığı ve etkin pişmanlık imkânı nedeniyle genellikle Adli Para Cezası, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararları verilir.
  • Nitelikli Hal (TCK 155/2): Cezanın alt sınırı 1 yıl, üst sınırı ise 7 yıl olduğu için durum ciddidir. Etkin pişmanlık gösterilmediği takdirde hapis cezası riski çok yüksektir. Mahkemenin 2 yılı aşan bir cezaya hükmetmesi halinde HAGB/erteleme mümkün olmayacak ve cezanın infazı gündeme gelecektir.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Güveni kötüye kullanma suçu, sosyal ve ekonomik ilişkilerin temelini oluşturan güven duygusunu hedef alan, sonuçları itibarıyla ağır bir malvarlığı suçudur. Basit bir arkadaşlık ilişkisinden, karmaşık bir ticari veya mesleki ilişkiye kadar her alanda işlenebilmesi, bu suçu oldukça yaygın kılmaktadır.

Bursa'da faaliyet gösteren bir işletme sahibiyseniz, bir kurumda yönetici veya çalışan iseniz ya da kişisel olarak bir malınızı başkasına emanet ettiyseniz, bu suçun unsurlarını bilmeniz haklarınızı korumanız açısından elzemdir. Böyle bir suçun mağduru olduğunuzda veya bu suçla itham edildiğinizde, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, malın teslim amacı ve özellikle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilirliği davanın kaderini belirleyecektir. Bu nedenle, sürecin en başından itibaren uzman bir ceza avukatından hukuki destek almak, bu karmaşık süreçte hak kaybına uğramamanız için en güvenli yoldur.