K E S K İ N H U K U K

Keskin Hukuk Bürosu

Ceza Hukuku

Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu (TCK m. 217) | Detaylı İnceleme, Cezaları ve Yargıtay Yaklaşımı

04 August 2025
Av. Ahmet Keskin

TCK 217/A Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Yayma Suçu ve Cezası: Dezenformasyon Yasası ve Sosyal Medya | Bursa Ceza Avukatı

(Giriş)

İçinde yaşadığımız dijital çağ, bilgiye erişimi demokratikleştirirken, aynı zamanda "dezenformasyon" yani kasıtlı olarak üretilen yanıltıcı bilginin hızla yayılması gibi yeni ve ciddi bir tehlikeyi de beraberinde getirmiştir. Özellikle toplumsal hassasiyetin yüksek olduğu dönemlerde, kasıtlı olarak yayılan bir yalan haber, toplumda derin bir endişe, korku ve paniğe yol açarak kamu barışını tehdit edebilir. Bu tehlikeye karşı bir önlem olarak, Türk Ceza Kanunu'na 2022 yılında 7418 sayılı kanunla eklenen 217/A maddesi, "Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma" eylemini belirli ve çok sıkı koşullar altında bir suç olarak tanımlamıştır.

Bu makalede, TCK 217/A'da düzenlenen bu yeni ve kamuoyunda çokça tartışılan suçu, suçun oluşması için kanunun aradığı beş kritik şartı (yalan bilgi, özel konu, özel maksat, elverişlilik ve aleniyet), bu suçu basın-yayın yoluyla işlemenin ağırlaştırıcı sonuçlarını (TCK 218) ve ifade özgürlüğü ile bu suç arasındaki hassas çizgiyi detaylıca inceleyeceğiz. Bursa gibi büyük bir metropolde, sosyal medya ve WhatsApp grupları üzerinden yayılan asılsız bir güvenlik uyarısı, bir salgın hastalık haberi veya bir ekonomik kriz söylentisi, kısa sürede şehrin 17 ilçesinde de paniğe neden olma potansiyeli taşır. Bu nedenle Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım başta olmak üzere Bursa'daki tüm vatandaşların ve özellikle sosyal medya kullanıcılarının, bu yeni hukuki düzenlemeyi bilmesi büyük önem arz etmektedir.

 

BÖLÜM 1: HALKI YANILTICI BİLGİYİ YAYMA SUÇU NEDİR? (TCK m. 217/A)

Madde 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

a) Suçun Tanımı ve Korunan Hukuki Değer

Bu suç, failin, halk arasında panik yaratma özel amacıyla, ülkenin güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığı gibi hassas konularda, objektif olarak gerçek dışı olan bir bilgiyi, kamu barışını bozma potansiyeli taşıyacak şekilde alenen yaymasıdır. Bu suçla korunan hukuki değer, toplumun huzur, sükunet ve güvenlik içinde yaşama hakkı, yani "kamu barışıdır."

b) Suçun Oluşması İçin Aranan Beş Kümülatif (Birikimli) Şart

Bu suçun oluşması son derece sıkı şartlara bağlanmıştır. Aşağıdaki beş şartın hepsinin bir arada bulunması zorunludur:

  1. Gerçeğe Aykırı Bir Bilgi Olmalı: Yayılan bilginin, bir görüş, yorum veya eleştiri değil, objektif olarak "yalan" olduğu ispatlanabilen somut bir vaka olması gerekir.
  2. Konu Sınırlaması: Yalan bilginin, keyfi bir konuda değil, mutlaka "ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı" gibi kanunda sayılan hassas alanlardan biriyle ilgili olması gerekir.
  3. Özel Saik (Özel Maksat): Failin eylemi, "sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak" amacıyla gerçekleştirmesi gerekir. Failin amacı eleştirmek, haber yapmak veya siyasi bir propaganda yapmak ise, bu özel saik oluşmadığı için suç meydana gelmez. Savcılığın, failin tek amacının bu olduğunu ispatlaması gerekir ki bu, suçun en zor ispatlanan unsurudur.
  4. Kamu Barışını Bozmaya Elverişlilik: Yayılan yalan bilginin, niteliği, yayılma hızı ve içeriği itibarıyla toplumda ciddi bir kargaşa, düzensizlik veya güvensizlik ortamı yaratma potansiyeli taşıması gerekir.
  5. Aleniyet: Bilginin, belirsiz sayıda kişi tarafından öğrenilmesine elverişli bir şekilde (sosyal medya, web sitesi, miting konuşması vb.) yayılması gerekir.

 

BÖLÜM 2: SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ VE ORTAK HÜKÜMLER

a) Cezayı Yarı Oranında Artıran Nitelikli Haller (TCK 217/A-2)

  • Failin, suçu gerçek kimliğini gizleyerek (sahte veya anonim bir sosyal medya hesabı kullanarak) işlemesi,
  • Suçun, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi, halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

b) Basın ve Yayın Yoluyla İşlenmesi (Ortak Hüküm - TCK m. 218)

TCK 217/A'daki suç, doğası gereği neredeyse her zaman basın ve yayın yoluyla işlenir. TCK 218. maddesi bu durumu özel olarak düzenler:

  • Kural: Eğer suç, gazete, dergi, radyo, televizyon veya internet gibi basın ve yayın araçları kullanılarak işlenirse, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır.
  • İstisna (İfade ve Basın Özgürlüğü Güvencesi): Ancak aynı madde, "haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının" suç oluşturmayacağını belirterek ifade ve basın özgürlüğü için önemli bir güvence getirir. Bir gazetecinin, teyit edemediği ancak kamuyu ilgilendiren bir iddiayı "iddia edildiğine göre" şeklinde haberleştirmesi, sırf panik yaratma amacı taşımadığı için bu suçu oluşturmaz.

 

BÖLÜM 3: YARGITAY UYGULAMASI VE ÖNEMLİ NOKTALAR

  • Yeni Bir Suç Olması: TCK 217/A, Ekim 2022'de yürürlüğe girdiği için henüz bu maddeye ilişkin yerleşik bir Yargıtay içtihadı oluşmamıştır. Uygulama, zamanla Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yapacağı yorumlarla şekillenecektir.
  • "Özel Saik" Unsurunun İspat Zorluğu: Bir ceza davasında, bu suçla ilgili en büyük hukuki tartışma, failin "sırf panik yaratma" amacıyla hareket edip etmediği noktasında olacaktır. Failin eyleminin arkasında siyasi eleştiri, muhalefet veya kamuoyunu bilgilendirme gibi başka amaçların da olduğunun savunulması, bu özel saikin çürütülmesine yönelik en temel savunma stratejisini oluşturacaktır.
  • "Kamu Barışını Bozmaya Elverişlilik" Kriteri: Bu kriterin nasıl yorumlanacağı da önemlidir. Bir bilginin sadece birkaç yüz kişi tarafından görülmesi ile milyonlarca kişiye ulaşması arasında, kamu barışını bozma potansiyeli açısından ciddi bir fark olacaktır.

 

BÖLÜM 4: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU

  • Şikâyet ve Uzlaştırma: Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu, doğrudan kamu barışını hedef aldığı için;
    • Şikâyete tabi değildir. Savcılık, suçu öğrendiği anda re'sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.
    • Uzlaştırma kapsamında değildir.
  • İnfaz Hukuku:
    • Suçun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapistir.
    • Ceza aralığı göz önüne alındığında, sanığın adli sicili temiz ise, mahkûmiyet halinde Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi kararları verilmesi mümkündür.
    • Ancak, nitelikli hallerin (kimliği gizleme vb.) varlığında ceza artacağı için hapis cezası riski yükselir.

Sonuç ve Genel Değerlendirme

TCK 217/A, dezenformasyonla mücadele amacıyla ceza hukukuna dahil edilmiş, ancak ifade ve basın özgürlüğü ile olan hassas ilişkisi nedeniyle kamuoyunda geniş tartışmalara yol açmış yeni bir suç tipidir. Kanunun lafzı, suçun oluşmasını çok sıkı şartlara (özellikle "sırf panik yaratma saiki" ve "kamu barışını bozmaya elverişlilik") bağlayarak, her yalan haberin veya yanlış bilginin değil, sadece toplumsal barışı hedef alan en kötü niyetli eylemlerin cezalandırılmasını amaçladığını göstermektedir.

Bursa'da yaşayan bir vatandaş, bir gazeteci veya bir sosyal medya kullanıcısı olarak, paylaştığınız bilgilerin doğruluğundan emin olmak ve özellikle kamu güvenliği gibi hassas konularda teyit edilmemiş bilgileri yaymaktan kaçınmak, sizi bu yeni suçun sanığı olmaktan koruyacaktır. Bu suçla itham edilmeniz durumunda ise, davanın sonucunu büyük ölçüde belirleyecek olan "özel saik" ve "elverişlilik" gibi son derece teknik ve yoruma dayalı unsurlar, savunmanızın temelini oluşturacaktır. Bu nedenle, ifade özgürlüğü ve ceza hukukunun kesişimindeki bu karmaşık alanda, bir avukattan hukuki destek almanız hayati önem taşır.