TCK 233 Aile Hukuku Yükümlülüğünün İhlali Suçu ve Cezası: Nafaka, Bakım ve Terk | Bursa Ceza Avukatı
(Giriş)
Aile, sadece duygusal bağlarla değil, aynı zamanda Medeni Kanun tarafından belirlenmiş karşılıklı hak ve yükümlülüklerle de bir arada duran bir hukuki kurumdur. Eşlerin birbirine, ebeveynlerin ise çocuklarına karşı sahip olduğu bakım, eğitim, destek ve sadakat gibi yükümlülükler, aile düzeninin temelini oluşturur. Bu temel yükümlülüklerin kasten ve ağır bir şekilde ihlal edilmesi, sadece bir özel hukuk anlaşmazlığı değil, aynı zamanda toplumun temelini sarstığı için ceza hukukunun da alanına girer. Türk Ceza Kanunu, bu en temel insani ve hukuki bağları korumak amacıyla, 233. maddesinde "Aile Hukukundan Kaynaklanan Yükümlülüğün İhlali" suçunu, üç farklı özel durumu kapsayacak şekilde düzenlemiştir.
Bu makalede, TCK 233'te düzenlenen; genel bakım ve nafaka yükümlülüğünün ihlali, hamile eşin veya partnerin çaresiz durumda terk edilmesi ve ebeveynin kötü yaşam tarzıyla çocuğunu tehlikeye atması gibi suçları, unsurlarını, Yargıtay'ın yaklaşımını ve hukuki sonuçlarını detaylıca inceleyeceğiz. Aile içi uyuşmazlıkların ve boşanma davalarının yoğun olarak görüldüğü Bursa Aile Mahkemeleri, her gün bu yükümlülüklerin sınırlarını belirleyen kararlara imza atmaktadır. Bu nedenle, Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım başta olmak üzere Bursa'nın 17 ilçesindeki tüm ailelerin, bu yasal sorumlulukların aynı zamanda birer cezai karşılığı olabileceğini bilmesi büyük önem taşımaktadır.
BÖLÜM 1: AİLE HUKUKU YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİ SUÇUNUN TÜRLERİ (TCK m. 233)
TCK 233, aile düzenine karşı işlenen üç farklı eylemi, ayrı fıkralarda suç olarak tanımlamıştır.
a) Bakım, Eğitim veya Destek Yükümlülüğünü Yerine Getirmeme (TCK 233/1)
"(1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
- Fiil: Bu, en genel kapsamlı fıkradır. Medeni Kanun'dan kaynaklanan bakım, eğitim ve destek görevlerinin kasten yerine getirilmemesidir. Bu bir ihmali suçtur.
- Kapsamı:
- Eşlerin birbirine karşı olan bakım ve destek yükümlülüğü.
- Anne ve babanın çocuklarına karşı olan bakım, gözetim ve eğitim yükümlülüğü.
- Boşanma veya ayrılık sonucu mahkeme tarafından hükmedilen iştirak veya yoksulluk nafakasını ödeme yükümlülüğü.
- Önemli Not (Nafaka Suçu): Mahkeme kararıyla hükmedilen nafakayı ödememek, aynı zamanda İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen ve "tazyik hapsi" (disiplin hapsi) yaptırımını öngören özel bir suçtur. Uygulamada nafaka borçları için genellikle İcra Ceza Mahkemeleri'ndeki bu özel yol izlenir. TCK 233/1 ise daha genel bir çerçeve çizer.
- Soruşturma: Bu fıkradaki suç, mağdurun şikâyetine bağlıdır.
b) Hamile Eşi veya Partneri Terk Etme (TCK 233/2)
- Fiil: Failin, hamile olduğunu bildiği resmi nikahlı eşini veya kendisinden gebe olduğunu bildiği ve sürekli birlikte yaşadığı evli olmayan partnerini "çaresiz durumda" terk etmesidir.
- "Çaresiz Durum" Şartı: Suçun oluşması için, terk edilen kadının, hamileliği nedeniyle gerçekten de yardıma muhtaç, barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak bir durumda bırakılması gerekir. Eğer kadının ailesi, kendi maddi gücü veya sığınabileceği bir sosyal kurum varsa, suçun unsurları oluşmayabilir.
- Soruşturma: Bu fıkradaki suç, kamu düzenini ve doğmamış çocuğun hakkını koruduğu için şikâyete tabi değildir.
c) Çocuğun Ahlak, Güvenlik ve Sağlığını Tehlikeye Sokma (TCK 233/3)
- Fiil: Bir anne veya babanın, velayet hakları kaldırılmış olsa dahi, belirli yaşam tarzları nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını "ağır şekilde" tehlikeye sokmasıdır.
- Sebepler: Kanun, bu tehlikenin üç özel nedenden kaynaklanmasını aramaktadır:
- İtiyadi Sarhoşluk: Süreklilik arz eden alkol bağımlılığı.
- Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanımı.
- Onur Kırıcı Tavır ve Hareketler: Çocuğun yanında onur kırıcı, ahlaka aykırı bir yaşam sürmek.
- "Ağır Tehlike" Şartı: Ebeveynin yaşam tarzının, çocuğun gelişimini sadece olumsuz etkilemesi yeterli değildir; ahlakı, güvenliği veya sağlığı için ağır ve somut bir tehlike yaratması gerekir.
- Soruşturma: Bu fıkradaki suç da, doğrudan çocuğun üstün yararını koruduğu için şikâyete tabi değildir.
BÖLÜM 2: YARGITAY KARARLARI VE UYGULAMADAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR
- Ekonomik Güç Kriteri: Yargıtay, özellikle TCK 233/1'deki bakım yükümlülüğünün ihlali suçunda, failin (borçlunun) bu yükümlülüğü yerine getirebilecek ekonomik güce sahip olup olmadığını araştırır. Gerçekten de yoksulluk nedeniyle nafakasını veya bakım masraflarını karşılayamayan bir kişinin cezai sorumluluğu doğmaz. Failin, ödeme gücü olmasına rağmen kasten ödememesi gerekir.
- "Sürekli Birlikte Yaşama" (m. 233/2): Evli olmayan partnerin terk edilmesi suçunda, Yargıtay, taraflar arasında kamuoyu tarafından da bilinen, karı-koca gibi bir birlikte yaşama durumunun varlığını arar. Geçici veya gizli ilişkiler bu kapsamda değildir.
- Kast Unsuru: Bu suçların tamamı ancak kasıtlı olarak işlenebilir. Fail, yükümlülüğünü bildiği halde bilerek ve isteyerek buna aykırı hareket etmelidir.
BÖLÜM 3: SORUŞTURMA USULÜ VE İNFAZ HUKUKU
- Şikâyet ve Uzlaştırma:
- TCK 233/1 (Bakım Yükümlülüğü): Mağdurun şikâyetine bağlıdır.
- TCK 233/2 (Terk) ve 233/3 (Çocuğu Tehlikeye Atma): Şikâyete tabi değildir.
- Ancak, bu maddedeki suçların tamamı, ceza aralıkları nedeniyle uzlaştırma kapsamındadır. Bu, aile içi olan bu hassas uyuşmazlıkların, mahkemeye gitmeden taraflar arasında bir anlaşma ile çözülebilmesi için önemli bir fırsat sunar.
- İnfaz Hukuku:
- Suçlar için öngörülen hapis cezaları (üst sınırı 1 yıl) düşüktür.
- Bu suçların tamamının uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle, dosyaların büyük bir kısmı bu yolla kapanmaktadır.
- Uzlaşma sağlanamaz ve dava açılırsa, mahkemenin vereceği sonuçlar genellikle Adli Para Cezasına çevirme, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) veya Cezanın Ertelenmesi şeklinde olur. Bu suçlardan dolayı faillerin fiilen hapis yatması son derece nadirdir.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
TCK 233, aile hukukundan doğan ve aslında Medeni Kanun'un koruma alanında olan en temel yükümlülüklerin, ağır bir şekilde ihlal edilmesi durumunda ceza hukukunun bir "son çare" olarak devreye girdiğini gösteren bir düzenlemedir. Kanun, bu suçların soruşturulmasını büyük oranda uzlaştırma yoluna açık tutarak, aile içi sorunların cezalandırmadan çok onarma ve çözme yoluyla giderilmesini teşvik etmektedir.
Bursa'da bir aile hukuku uyuşmazlığı yaşıyorsanız, nafaka borcunuzu ödemiyorsanız veya bir ebeveyn olarak çocuklarınıza karşı sorumluluklarınızı ağır bir şekilde ihmal ediyorsanız, bu eylemlerinizin aynı zamanda bir ceza soruşturmasına konu olabileceğini bilmelisiniz. Bu suçların mağduruysanız, haklarınızı aramak için şikâyet ve uzlaştırma gibi yasal yollara başvurabilirsiniz. Her durumda, hem aile hukuku hem de ceza hukukunu ilgilendiren bu karmaşık ve hassas süreçlerde, bir avukattan hukuki destek almak, hak kaybına uğramamanız için en doğru adımdır.
Popüler Yazılar

Türk Medeni Kanunu Madde 11: Erginlik Kavramı ve Hukuki Sonuçları
